Home – SDGs for All

A project of the Non-profit International Press Syndicate Group with IDN as the Flagship Agency in partnership with Soka Gakkai International in consultative status with ECOSOC

Watch out for our new project website https://sdgs-for-all.net

Mağdur Bir Hindistanlı Kadının Sosyal Farkındalık Yaratan Multi-Milyoner Olma Yolculuğu

share
tweet
pin it
share
share

Yazar: Sudha Ramachandran

BANGALORE (IDN) – Mumbai merkezli Kamani Tubes Ltd. (KTL) genel kurul başkanı Kalpana Saroj, Ticaret ve Sanayi alanlarındaki başarıları için 2013’te Hindistan’ın sivil vatandaşlara verilen en büyük dördüncü ödülü olan Padma Shri ödülünü kazandı.

Saroj, kaliteli bakır ve bakır alaşımlı boru ve tüpler üreten bir imalatçı firma olan KTL’nin bir anda çok önemli başarılar elde etmesinde başarılı oldu. İyi bağlantıları olan erkek kurum patronları dahil başkalarının başarısız olduğu bir alanda başarılı oldu.

Başarılarının önemini daha da öne çıkaran gerçek, Saroj’un bir Dalit (önceden ‘Dokunulmazlar’ denilen ve Hindistan’ın çok eski kast sistemindeki en alt tabakayı ifade eder) ve bir kadın olmasıdır. IDN’ye konuşan #dalitwomenfight danışmanı Christina Thomas Dhanaraj: ” Saroj’un en tepeye ulaşma hikayesi, kuşkusuz, onun kişisel kararlılığının ve cesaretinin bir ürünüdür.” dedi.

Ramjibhai Kamani tarafından1959-60’ta kurulan KTL başlangıçta kazançlı bir kuruluştu. Daha sonra, Kamani ailesinin üyeleri arasında sert ihtilaflar çıktığında şirketin kazançları dibe vurdu. Birçok defa kapatılan ve büyük finansal kayıplara neden olan şirket ‘hasta birim’ ilan edilmişti. Şirketin yönetimi 1989’da şirket çalışanlarının kooperatifine devredildi ama bu girişim de şirketi düze çıkarmak için başarılı olamadı.

2011’de KTL çalışanları, borç batağında olan şirketin canlandırılması ve işlerini korumak amacıyla Saroj ile iletişime geçti. O esnada, KTL 1.566 milyon ABD dolarına eş değer olan1 milyar 16 milyon Rs (1,16 milyar) tutarında kredinin ve 140 davanın ağırlığının altında ezilmekteydi. Onun bakır ürünlerinin imalatı hakkında hiçbir şey bilmediğini söylemişlerdi. Şirketin borç ve yükümlülükleri çok fazlaydı. Onu da mahvedecekti.

Fakat, Saroj bu zorlu görevi kabul etti ve birkaç yıl içinde KTL’yi düze çıkartmakla kalmadı, onu kazançlı bir kuruluş haline getirdi – şirketin bugünkü cirosu 135,71 milyon ABD dolarına eş değer olan 1 milyar Rs (bir milyar) olup üretim kapasitesi 7.000-10.000 metrik ton alaşımdır; ayrıca şirketin borçlarını da ödedi. Daha da önemlisi, 566 aileyi yoksulluktan kurtardı. Şirketin çalışanlarına birçok yıldır ödemediği maaşlardan kaynaklanan tüm ücretlerini de ödedi.

Saroj’un geçen on yıldaki iş dünyasında gösterdiği yükseliş büyüleyici oldu. Paslanmaz ürün imaları, şeker üretimi ve inşaat gibi farklı sektörlerde sahip olduğu işletmelerinin yıllık cirosunun 271,42 milyon ABD dolarına eş değer 20 milyar Rs (yirmi milyar) üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Devlet tarafından işletilen ve sadece kadınlardan oluşan bir banka olan Bharatiya Mahila Bankasının ve Hindistanlı Dalit Ticaret ve Sanayi Odası (DICCI) Yönetim Kurulu üyesidir.

Saroj’un iş dünyasındaki başarılarından da önemli olan şey onun alkışlanmayı hak eden sosyal engelleri dikkate değer şekilde aşmasıdır. Saroj, Dalit bir kadındır.

Dalit kastına ait insanlar binlerce yıldır zulüm görmektedir. Eğitim, istihdam, tapınak ve kamusal alanların dışında tutulmuşlardır. Tuvalet temizleme, inek derilerini yüzme vb. ‘temiz olmayan’ işler yapmaya zorlanmaktadırlar.

Bağımsız Hindistan, Dokunulmazlık kastını, başka bir ifadeyle Dalitlerin sosyal, fiziksel ve siyasal dışlanmasını yasakladı. Dalitlere karşı gerçekleşen şiddeti önlemek için yasal düzenlemeler yapıldı ve Dalitler için okullarda, kamu sektöründeki işlerde ve yasama organlarında zorunlu kotalar uygulanmaktadır.

Buna rağmen, Dalitlerin tüm sosyo-ekonomik göstergeleri toplumun geri kalanına göre kötü durumdadır. Hindistan’daki fakir, eğitimsiz, yetersiz beslenen ve çalışmayan kesimin çoğunluğunu oluşturmaktadırlar.

Saroj gibi Dalit kadınlar, hem Dalit hem de kadın olmaktan dolayı mağdur olduklarından ve iki katı marjinalleştirildiklerinden dolayı daha kötü durumdadır.

Bu durum Hindistan’ın kurumsal dünyasında bilhassa geçerlidir. Dalitler burada bir azınlık olup Dalit kadınlar iş dünyasında nadir görünmekte ve üst yönetim pozisyonlarında neredeyse yoktur.

Dhanaraj: “Buralara ulaşmayı başarsak bile kurumsal iş ortamı Dalitlerin güvenli, emniyetli ve değerli hissetmelerine yardımcı olmak için tasarlanmamıştır,” diye konuştu. Bu “Hindistanlıların çoğunun halen ‘alt derecede’ diye kabul ettikleri insanlarla ilişki kurma/sürdürme konusunda kast sistemine ne kadar bağlı olduklarını göz önüne aldığımızda ağ kurma, sosyal sermaye ve ‘kültürel olarak uygun’ gibi Dalitlerin sahip olmadıkları özelliklere dayanan bir sistemdir.” dedi.

Dhanaraj’a göre “ne kadar çok/akıllı çalıştıklarına bakılmaksızın liderlik pozisyonlarına gelmek daha da zordur. Dalit kadınlar için, iş yerindeki hem ataerkil hem de kast sistemine karşı mücadele ettikleri için bu zorluklar katlanmaktadır. Klişelere karşı gelmenin yanı sıra, akıl hocası ve sponsor bulma konusunda da zorluk çekmektedirler.”

Hindistan’ın batı kısmında bulunan Maharashtra eyaletindeki Roparkheda köyünde fakir bir Dalit ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Saroj’un mücadeleleri daha gençken başladı. Doğduğunda büyük bir sevinç yaşanmamıştı; amcası ona her a zehar ki pudiya (küçük zehir kesesi) adını vermişti. Hindistan’da kız çocukları aileye bir yük olarak görülür.

Fakirlik, Hindistan toplumunda önemli bir yere sahip ataerkil yapıya ve Dalit olarak sosyal eziyete karşı mücadele etmek zorunda kaldı.

Saroj’un ailesi geçim sıkıntıları yüzünden onu 12 yaşında evlendirmek zorunda kaldı. Saroj, Mumbai’nin varoş mahallesindeki yeni evinde kayınları tarafından kötü muamele gördü. Saroj, o zamanların “tam bir cehennem” gibi olduğunu belirtiyor. Babası onun içinde olduğu durumu görünce, Saroj’u tekrar köye götürdü.

Hindistanlı kadınlar ve özellikle eşini terk etme cesaretini gösteren küçük bir kız çocuğu için hayat hiç kolay değil. Saroj, köyünde alay konusu oldu ve hayat çekilmez bir hal aldığında intihar teşebbüsünde bulundu. Ancak kader buna izin vermedi ve hayatta kaldı.

Hayatta kalması onun için bir dönüm noktası oldu. İntihar girişiminden önce “karanlıktan başka hiçbir şey yoktu,” diyen Saroj eskiden “çok duygusal ve kolay etkilenen” birisi olduğunu söylemektedir. Hastaneden çıktığında, mücadelenin hayatın bir parçası olduğunun ve mücadeleyle “yüzleşmesinin görevi” olduğunun farkına vardı.

Saroj’un hayatının sonraki aşaması da zor geçti ama daha öncekine benzemiyordu; artık zorluklarla karşılaşmaktan hiç korkmuyordu.

Saroj, iş bulmak için Mumbai’ye döndü ve bir tekstil atölyesinde yardımcı olarak çalışmaya başladı. Daha sonra, bir dikimevinde çalıştı; ardından önce kendi dikimhanesini ve mobilya mağazasını açtı. Bunları şeker fabrikaları, gayrimenkul ve film sektörleri takip etti. 1978’de işsiz gençlerin iş bulmasına yardım eden bir kuruluş olan Sushikshit Berozgar Yuvak Sanghatana’yı kurdu.

Saroj’un kararlılığı ve emeği onun en tepeye ulaşmasına yardım etti ve başarıları kendi çabasının ürünü olsa da başkalarının da faydalanmasını sağladı. Her şeyden önemlisi ise, onun başarıları Hindistan’daki milyonlarca Dalit ve kadına ilham vermektedir. [IDN-InDepthNews – 12 Ekim 2018]

NEWSLETTER

STRIVING

MAPTING

PARTNERS

Scroll to Top